Terkos gölü

Su kaynakları çalışmalarımız hakkında bir referans olması için Terkos Gölü projemizi burada paylaşıyoruz.

Bu çalışmamız DSİ’nin 6-7 Aralık 2018 tarihinde, Afyonkarahisar’da düzenlediği 1. Uluslararası İçme suyu Sempozyumunda poster sunumu yapılmıştır. Sunum sempozyum kitabında yayınlanmıştır.Sayın Bakan yardımcısı proje için “muhteşem, bunu çayda baş başa görüşelim” deyip takdir etmiştir. Bakanlıklara danışmanlık yapan ve başka takdir eden kariyer sahipleri de vardır.

Terkos Gölü İstanbul’un “Akan Çeşmesi” olacaktır

1880 yıllarında İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için gölün önüne set yapılmadan önce göl alanı küçüklü büyüklü adacık ve gölcüklerden oluşuyordu. Gölcükler ve adacıklar kumdan oluşuyordu. Set kaldırıldığında gölde azami 8 milyon metreküp su kalır. Bu miktar suyu gölün alanına yaydığımız zaman gölün derinliği 20-25 cm oluyor. Demek ki set yoksa böyle bir göl de yoktur. Göl yaklaşık 39 km² dir. En derin yeri 11 metre, ortalama derinliği 4 metredir. Alt kısmı kum ile doludur. 150 yıl önce Fransızlar gölün önüne yaklaşık 3,25 metre set yaptı. 1972 yılında 4,5 metreye yükseltildi. Bu set yapılmadan önce gölün derinliği Terkos Gölü’nün derinleştirilerek ve kıyı kesimi boyunca kısmi bir yükseltme yapılarak İstanbul’un Avrupa yakasının su ihtiyacının tamamı veya önemli bir kısmının gölden karşılanması mümkündür. Alt kısmı kum olan Terkos Gölü’nün hem derinleştirilmesi ve hem de Karadeniz tarafındaki settin çok kolay bir şekilde yükseltilmesi mümkündür.

İstanbul’un su kaynaklarının çok yakında yeterli olmayacağı bilinen bir gerçektir. İstanbul’da nüfus artmasa da aşırı kuraklıklarda durum daha çok vahimleşebilir. Melen ve Anadolu yakasındaki barajlara ve bütün taşıma sistemlerine büyük zarar verebilecek şiddetli bir deprem sonucu İstanbul uzun bir süre aşırı derecede su kıtlığı çekebilir. 2016 yılında merkez üssü İstanbul Boğazı açıklarında 5 şiddetinde deprem oldu. Daha sonra başka depremler de oldu. Karadeniz’in güney kısmı deprem bölgesidir. Gelecekte depremlerle oluşan tsunamilerle sular yükselip denizden sadece 6 metre yükseklikte bulunan gölün kapak kısmımdan yüz binlerce ton tuzlu su göle karışabilir. Bu riski bertaraf etmek için gölün önündeki sette suyun aktığı kısım aralıklar bırakılarak yükseltilmesi faydalı olabilir. Bu aralıklardaki kapılar anında kapanabilmelidir. Terkos Gölü’nün derinleştirilmesi ve az miktarda kapak dahi, kıyı boyunca yükseltilmesi bu riskleri bertaraf edecektir.

Özellikle atık suların ve tarım arazilerinden gelen sulama sularının karıştığı bütün göl ve körfezlerin zeminindeki dip çamurda ağır metal birikimi vardır. Haliç zemini, İzmit Körfezi’nin doğu kıyısı ve körfezin zemini maden kaynağıdır. 150 yıllık Terkos Gölü’nün zeminindeki derin kısımlarda işletilebilecek miktarda ağır metaller bulunabilir. Suya karışmadan alınırsa maden olarak işletilebilir. Göllerde sular azalınca dip çamuru içme sularına karışır. Bu çamurlu sular ağır metal zehirlenmelerine, salgın hastalıklara sebep olur.

Derinleştirmenin avantajları

Gölün maksimum su depolama miktarı ise 162 milyon metreküptür. Terkos Gölü’ne bir yılda ortalama 196 milyon metreküp su gelmektedir. Çok yağış alan zamanlarda su miktarı 237 milyon metreküpe çıkmaktadır. Göle gelen su, gölün kapasitesinden çok fazladır. Bu çok önemli bir ayrıntıdır.

Barajın önündeki sette kısmi bir yükseltme hemen yapılır. 5 metre yükseltide gölün kapasitesi 200 milyon m3 artar. Gölün su kapasitesi 360 milyon m3’e yükselir. Gölün kıyı kesimlerindeki set görevini gören çok meyilli karaların az bir kısmı sular altında kalır. Kıyıda bazı kısımlara ise beton duvar yapılır. Karalar su altında kalmaktan korunur. Çok meyilli kısımlar hariç, kıyı boyunca beton duvar gölün alanını arttırmayacağı gibi karaları da azaltmaz. Sadece masrafı vardır. Duvarın kara kısmında kalan çukur yerler doldurularak turizme kazandırılır. Düşmeyi de engelleyen duvarlar insan ve hayvanların göl suyuna temasını önlenmiş olur. Bu çok önemlidir. Gerek duyulursa turizm ve canlı mahlukat için kıyıda bazı yerlerde küçük göletler, havuzlar yapılabilir. Fakat derinleştirme çalışmaları bölgesel ve zamana dağıtılarak yapılır. Aynı anda bütün gölde derinleştirmenin yapılması sağlıklı olmaz. Kum vakumla çekilebilir. Kumla gelen su, filtreden geçtikten sonra tekrar göle verilir.

Göl tabanı kum olduğu için on yılda gölde 10 metre derinleştirilmenin yapılması mümkündür. Kıyı boyunca 5 metre yükseltme ile birlikte gölün su kapasitesi 760 milyon m3‘e ulaşır. Gelecek yüzyılda su kapasitesi bunu çok aşabilir.

Göle yılda ortalama yaklaşık 200 milyon m3 su gelmektedir. Yılda 560 milyon m3 suya ihtiyaç vardır. Gelecekte bu su nasıl temin edilecektir.

Gölün su kapasitesini arttırma çalışmaları yıllara yayılır. İlk hedef 760 milyon m3 değildir. Kısa, orta ve uzun vadede su kapasitesi arttırılır. Bugün için, yükselti miktarına bilir kişilerin karar vereceği, göl önünki kapak ve kıyı kesimlerinde (yukarıda bahsedilen şekilde) yapılacak ve 3-5 metre yükselti en doğru çalışma olacaktır.  Gölün içinde bazı yerlerde derinlik çok azdır. Kum sırtları vardır. Buralarda kısmi derinlik yapılabilir.

Göle, Trakya bölgesinde yapılan ve yapılacak göletlerden su aktarılabilir.

Derinleştirme çalışmaları daha önceden yapılmış bir uygulamadır. İlk kez Terkos Gölü’ne uygulanmayacaktır. 28,5 km2 alana sahip Büyükçekmece Gölü Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarla derinleştirilip, gölün deniz ayağına bir baraj yapılmıştır.

Bugün veya yakın gelecekte, göl bölgesindeki Karadeniz kıyısı boyunca ve göl içine rüzgâr türbinleri yerleştirilerek elde edilecek enerji ile Karadeniz’in suyundan revers osmos tekniği ile önemli miktarda saf su göle kazandırılır. Göl yüzeyinde bazı kısımlara sağlığa zararı olmayan, sabit güneş santralleri de kurulabilir. Yarınlarda suni bulut da suni yağmur da mümkündür. Bugün de mümkündür. O gün, o yağmur sularını tutacak yerler çok önem kazanacaktır.

İstanbul’da su sarfiyatına sebep olan önemli bir konu da şudur. İçme ve mutfakta kullanılan suların sağlığa zararlı olduğunu bilen vatandaş evlerinde revers osmos cihazı kullanmaktadır. Bu işlem çok su kaybına sebep olmaktadır. Revers osmosda suyun %75 kadarı kullanılmadan atılır. İçme suyunun sağlığa hiçbir zararı yoksa kimse revers osmos kullanmaz, su da boşa akıp gitmez.

Artan nüfus ve sanayide yeni yatırımlar su ihtiyacı devamlı artmaktadır. Bununla birlikte, artan kuraklık ve deprem bölgesi olması hasebiyle, sağlıklı ve yeterli su konusunda muhtemel riskleri bertaraf etmek için İstanbul’da yarınlara kalıcı tedbirler almak kaçınılmazdır. İstanbul’un batı yakası için Terkos Gölü yarınlarda çok daha fazla önem kazanacaktır. Melen barajının suyunun önemli bir kısmı Anadolu yakası ve Sakarya bölgesinde artacak nüfus ve sanayiye harcanacaktır.

“İstanbul’un yeni su kaynaklarına ihtiyacı yoktur” sözü yakın geçmişte doğruydu. 150 yıldan beri Terkos Gölü’nün zeminine ağır metaller birikiyor. Buna ilaveten yıllardan beri tarlalardan organometal bileşikler suyun dibinde toplanıyor. Su azalınca dipteki bu ağır metal ve zararlı organik bileşikler içme suyuna karışıyor. Terkos gölünde su çok azalınca artık onu içme suyu olarak kullanmak hiç doğru değildir. Yarınlarda “İstanbul susuzluktan yaşanamaz hale geldi” denmemesi için şimdiden tedbir alınmalıdır. Bu tedbirlerin alınması birkaç günün işi değildir.

Bu proje ülkemizde yeni projelere bir örnek olur.

Elbette, yakın gelecekte Terkos Gölü İstanbul’un akan çeşmesi olacaktır. Bu proje mutlaka hayata geçecektir. İstanbul için vazgeçilmezdir. Geçmişte projeye karşı çıkan bazı makam sahiplerinin “İstanbul’un yeni su kaynaklarına ihtiyacı yoktur, su kaynakları yeterlidir” manasındaki açıklamaları bugün artık geçerli değildir. O sözleri baharda doğru olur. Halk yazın içeceği zehirli dip suyundan hastalanır. Gölde biraz su kalması içme suyu yeterlidir manası taşımaz. Gölde artık içilemez sağlığa çok zararlı ağır metaller ve zehirli organometallik bileşikler içeren zehirli su kalmıştır.

Nehirlerin yalnız ince yapılı kumları beton üretiminde tercih edilmektedir.  Gölün altında bulunan ince yapılı kumlar derinleştirme çalışmalarının masrafını karşılayabilir. Zeminde milyarlarca lira değerinde kum olabilir.Göl kumunun altında çok kıymetli tarihi eserler, batık gemiler bulunabilir.

En çok tedbiri en çok gelişmiş ülkeler alıyor. Padişahın bir sorusuna vezir diyor ki “padişahım deniz donsa ona da çare aldık.” Her alanda sıkıntı kapıya gelmeden çare aramalıyız, almalıyız.

Projeyi Anadolu ajansı haber yapmıştır.

(www.aa.com.tr/tr/turkiye/terkos-golundeki-su-hacmini-artiracak-proje/1260759).

İstanbul Üniversitesi “İletim dergisi” de projeden bahsetmiştir.

Dr. Yavuz örnek